Cumartesi, Ekim 11, 2008

Süprizlerle Dolu Bir Bayram

Her bayramin bir güzelligi, mutlulugu var elbet. Ben bu bayram sonrasi haftasonu ailemi ziyarete gittigiz Almanya'da Gülsen'e aksam yemegine davetliydim. Basbasa gecirecegimiz yemekte Gülsen'in o aksam bambaska davetlisi vardi. "Yasayan mutfagin ustasi", "mutfagin beyefendisi", "halkin ahcisi", "mutfakta careleri tükenmeyen usta", "cok caliskan ve hic sinirlenmenyen ahci" gibi ve benzeri tanimlarla anilan annemin 10 yildir hic bikmadan takip ettigi tek ahci Oktay Usta! Bu sempatik ustayi ben 10 yil boyunca nerdeyse hic izle(ye)meme ragmen annem sayesinde cok iyi taniyordum. Pratik, günlük türk mutfagina büyük zenginlik kazandiran bu usta beni mutfagindan cok kisiligiyle etkiledi. Kendisiyle Nisan ayinda Zürih'e geldiginde ilk kez tanistim ve uzunca kendisini izleme imkanim oldu. Saatlerce hic yorulmadan her imza isteyeni mutlu etmeye calisirken sabrina sasmistim. Her objektife gülümsemeye calisti ve herkesi mutlu etti. Imza isteyenler arasinda programinin logosu olan yesil elmayi yapmis bir 10 yasinda cocuk da vardi. Evlerinde bu programin ve Oktay Usta'nin yeri o kadar büyük olmali ki kücük delikanli coook emek harcamisti bu kocaman elmayi yapmak icin. Insanin kendini bu kadar sevdirebilmesi ne güzel degil mi?

Not: Sevgili Ipekcigim olmasa bu girisi yapmak aklima gelmezdi. Sebep oldugun icin sagolasin canim.