Babaganuş
„Ananas hakkında
herşey“ diyordu başlık. Güzel dedim içimden. Sonra aklım karıştı. Baktım bir
daha baktım. 43. sayfayı bir öne bir arkaya çevirdim. Ama bu benim köşe yazarım
değildi. Gözüme ‚Seiler für Küng’ yazısı ilişti. Her zaman okuduğum yazarın yerine
alışık olduğum köşeye Das Magazin’de başka birisi yazı yazmıştı. Günlük
hayattan, Zürih’teki, İsviçre’deki hayattan kısa hikayeler yazan yazarım
anlaşılan tatildeydi. Başlık ‚Ananas hakkkında herşey’ olmasaydı yazıyı
okumazdım sanırım. Neden mi? Önemli bir sebebi yok sadece tembelligimden.
Yazar Vietnam’da
Mekong Deltasını rehberi ile gezerken yaptığı bir yemek tecrübesinden bahsedip
ananas meyvesi ile ilgili öğrendiklerini paylaşıyor.
„...Öğünün
zirvesi tatlıydı. Vietnam’da tatlı olarak meyve yeniliyor; onun dışında herşey
gösteriş sayılıyor. Bize de ananas servis ediliyor. Lokanta sahibi bayan küçük
bir kase içinde iri deniz tuzu ve dilimlenmiş acı biber (Chilischote) bırakıyor
ananasın yanına. Ne işe yarayacaklarını bilmeden yüzüne baktığım rehberim ise
sadece ‚yemek’ diyordu. Eline aldığı bir dilim ananası önce tuza sonra kokusunu
alabildiğimiz bibere banıp ağzına attı. Lokmasını yuttuktan sonra yüzünde mutluluk
ifadesi bir iç çekti...“ Daha sonra kendisinin de nasıl bu üçlüyü denediğini ve
damağının yaşadığı güzellikleri anlatan Seiler bize bu üçlünün sırrını da
açıklıyor tabi ki. Sıcak da kaybedilen mineraller yerine alınan tuzun olgun
ananasın tadını yoğunlaştırdığını, acının da ananasın damaktaki bıraktığı
uyuşukluğu engellediğini izah ediyor. Böylece yazarın „muhteşem“ olarak tanımladığı
üçlüyü tanımış oluyoruz yerel özellikleriyle. Seiler’in deyimiyle hayat için
birşeyler öğreniyoruz.
Bu anlattıklarımla
vereceğim tarifin hiç ilgisi yok. Yazıyı gazete için tarifi hazırlamadan önce
okumuş, bu bilgileri sizinle de paylaşmak istedim. O kadar. Oysa uzun uzun babağannuş,
babağanuş, abugannuş... gibi isimleri olan. Etyopya’dan Hindistan’a kadar sonra
tüm Akdeniz ülkerinden Romanya’ya kadar envai çeşidi benzeri olan tahinli patlıcan
ezmesinden bahsedecektim. Antakya’da ise abuganuş diye tanınan yöresel bir
patlıcan ezmesi, mezesinin olduğunu biliyoruz, fakat ona nar ekşisi ve domates
konulduğu için bu tarifle sadece isim benzerliği var. İsmi her ne olursa olsun Suriye’de
yaygın olan bu patlıcan ezmesinin yanına lavaşınız
varsa bence öğününüzü kurtarmışsınızdır bile. Şimdiden afiyet lezzet olsun!
Babaganuş
Tahinli patlıcan ezmesi
1-2
közlenmiş patlıcan
(ince
türk patlıcanı olursa lezzetli olur)
yarım
limonun suyu
1-2
diş sarımsak
4-5
yemek kaşığı tahin
2
yemek kaşığı yoğurt
ince
doğranmış maydanoz veya taze kişniş
(kişniş
yiyebiliyorsanız daha güzel yakışıyor)
asidi
az olan zeytinyağı
Közlenmiş
kabukları soyulmuş, suyu süzülmüş patlıcanları limon suyu ve sarımsakla* püre
haline getirin.
Maydanozu
tahini ve yoğurdu da ekleyin karıştırın. Bu işlemi de blenderle**
yapabilirsiniz.
Tuzunu
ve limonunu damak tadınıza göre ayarlayın. Üzerine zeytinyağı ile servis edin.
Dilerseniz nar, susam, toz biber veya maydanoz/kişnişle süsleyebilirsiniz.
Afiyet olsun!
* Eğer
sarımsakları da patlıcanla birlikte közleyebilirseniz çok daha güzel
olur.
** Mutfak
severler blenderin patlicanin tadini degistirdigini söylüyor bilginize.
0 misafirim demis ki:
Yorum Gönder
<< Home