Cumartesi, Ağustos 21, 2010

Saray Usulü Kuzu Incik

Ramazan 11 olmus. Artik semizotu yemegi yerine elimdeki güzel seylerden eklemeli diye düsündüm. Nedendir bilinmez Ramazan ayinda bizim evde daha cok klasik türk mutfagi pisip tüketiliyor. Iftarin gec olmasina ragmen bu aksama kadar midelerimizi ful menülerle yorduk biz. En kötüsü zevk alarak...
Kuzu Incik Yahni bunlardan biri. Fakat bu kez saraylara laik olanindan bir tarif var. Resimdeki saray usulü kuzu incikle tarifdeki arasinda fark göreceksiniz. Icine giren sogan ve sebzelerden resimde görmüyorsunuz. Sebep tamamen estetik;) Size de fikir olsun.


Saray Usulü Kuzu Incik Yahni
(6 kişilik)
6 kuzu inciği
1 çorba kaşığı tereyağ
4 adet orta boy domates, küçük doğranmış
4 adet havuç veya
dolma biber, dörder parçaya ayrılmış
4 adet patates
1 tatlı kaşığı un
tuz
6 bardak su
400 gr arpaçık soğanı
1 demet maydanoz, kıyılmış
2 dikdörtgen paket milföy
yumurta sarısı
- Bir tencerede yağı kızdırın. İncikleri ilave edin, bıraktıkları suyu çekip pembeleşinceye kadar 8-10 dakika kavurun. Unu ekleyerek, 2 dakika daha kavurun. Karıştırarak suyunu, tuzunu ilave edin. Kaynarken, üzerindeki köpügü alıp atın. Tencerenin kapağını kapatıp, ağır ateşte 30 dakika pişirin. Havuçu ve patates etin üzerine serpin; soğanları ve sarımsakları ekleyin; kapağını kapatıp 30 dakika daha pişirin. Üzerine domatesleri ekleyin. 15 dakika daha pişirin. İncikleri tencereden çıkarın. Milföy hamurunu her bir inciği saracak büyüklükte dilim kesin. Uçlarını sıkıca kapatın. Üzerlerine çırpılmış yumurtayı sürün. 200° derece fırında üzerleri kızarana kadar yaklaşık 20 dakika pişirin. Bu esnada haşlama suyundan 1 bardağı alıp kavurduğunuz salçaya ekleyerek koyulaştırın. Pişen incikleri ve kevgirle süzdürüp servis tabağına koyduğunuz sebzelerin üzerine sos dökerek ve maydanozu serperek servis ediniz.

7 misafirim demis ki:

Blogger canan kufer said...

dilekcigim,

ellerine saglik, kokusu misler gibi buralara kadar geldi. en ilginc yani milföy hamuruna sarilmis olmasi...pek hosuma gitti!

sevgiler,
canan

13:52  
Blogger yemekbiraşk said...

merhaba Dilek Hanım,

adının saray olması bile yemeğin şıklığını ortaya koyuyor. nefis olmuş
sevgiler..

(yemek bloglarının arasına katılalı henüz 4,5 ay oldu. bende Basel'deyim.)

17:12  
Anonymous evatolyesi said...

Çok güzel bir sunum. Ellerinize sağlık:)

21:23  
Blogger Oya Kayacan said...

Muhteşem duruyor Dilek'çiğim, bakmak bile yetti vallahi! Kemiksiz etten de sultan kebabı yaparlar milföylü. Et milföye sarıldığında saltanat sofralarını çağrıştırıyor demek ;)

09:20  
Blogger Cafe Pepela said...

Merhabalar..
Enfes görünüyor ! :)
Ellerinize,gönlünüze sağlık..
Muhabbetle

22:54  
Blogger Dilek'ce said...

Canancigim, tesekkurler!

Bahar yardimci olamiyacagim uzgunum.

Merhaba Sevalcigim, gecte olsa icten bir hosgeldin benden:) Guzel paylasimlara insallah! Isvicre'den olman ayrica guzel, sayimiz o kadar cok degil :)

Tesekkurler Evatolyesi!

Oyacagim tesekkurler! Aslinda milfoyu insan kendi yapiyorsa gercektende saltanat mutfagina olur aslinda. Biz kendimizi isletiyoruz biraz!

Tesekkurler Cafe Pepela!

Hepinize sevgiler

15:08  
Blogger ursusmaritimus said...

üüüüfff.. bundan istiyorum işte :)

12:09  

Yorum Gönder

<< Home