Salı, Kasım 29, 2011

Milano usulü dana incik: Ossobuco alla milanese


İtalyan usulü dana incik: Ossobuco alla milanese
Osso buco Türkiye’de özel restoranlarda adı havalı olduğu için pahalıya satılan bir et yemeğiymis. İtalya, Milano`dan çıktığı sanılan ve İsvicre’de özellikle Tessin’de yaygın olan bu yemek fırında dana incikten baska birsey değil. Hele ki adı havalı filan değil zira italyancada ‚osso’ kemik ‚buco’ ise delik anlamına geliyor.
Özelliği dana inciğinin enine 3-4 cm genişliğinde kesilmesi. Yurtdışından geliğinizde kasap tezgahlarında mutlaka fark etmişsinizdir bu kesimi. Her ne kadar süt danası için bir tarif olsa da kuzu incikle de yapabilirsiniz. Kemikli et olduğu için uzun ve sebze yatağında pişirilen ve yapımı zor olmayan lezziz bir yemek. İnciğin saldığı jelatinle pişen sebze de ayrı bir kıvam ve tad alıyor. Üzerine ise limon kabuğu rendesi ve ince kıyılmış sarımsak, maydanoz karışımı atmanız ise tarifin başka bir özelligi. Gelecek kasap ziyaretinizde mutlaka bu tarif için incik almayı unutmayın. Afiyet olsun.

Milan usulü dana incik
3 cm kalınlıkta kesilmiş 4 parça dana incik
beyaz un
zeytinyağı
1 konserve dolusu (400gr) doğranmış domates
2 iri boy havuç, temizlenmiş ve küp doğranmış
2 orta boy kereviz, kök, temizlenmiş ve küp doğranmış
2 iri tatlı soğan, kalın halka doğranmış
1 defne yaprağı
1 dal kekik, ince kıyılmış
2 bardak et suyu
karabiber
tuz
Gremolatası için:
1 limon
1 demet maydanoz
2 diş sarımsak

1. Fırınınızı 180 derece fanlı ayarında çalıştırın
2. Dana incik parçalarını tuz, karabiberleyip una bulayın.
3. Bir tavayı ısıtın, az zeytin yağı ile yağlayın. Una buladığınız incik dilimlerin fazla ununu silkeleyip tavada önlü arkalı koyu renk alana kadar iyice kızartın. Etleri bir tabağa alın, dinlensinler.
4. Aynı tavada önce soğanları çevirin. Havuçları ve krevizleri ekleyin. Kapağını kapatın orta ateşte yavaş yavaş pişirin. Domatesleri dökün. Arzuya göre tuz ve karabiber ilave edin. Dikkat: Et suyunuz bulyonsa tuz eklemeyin. Kekiği, maydanozun bir kismini, defneyi ekleyin.
5. Bu arada 8-10 cm derinlikte ve etlerinize uygun büyüklükte derin bir fırın tepsisinin (mesela Auflaufform) ya da borcamın içine etlerinizi yerleştirin.
6. Etlerin üzerine karışımınızı döşeyin.
7. Et suyunu üzerine hafif kapatacak kadar ilave edin.
8. Tepsinizin bir kapağı varsa kapatın. Yoksa tepsinizi bir alüminyum folyo yardımı ile iki kat sarın ve ısınmış olan fırınınıza yerleştirin. 90 dakika pisirin. 90 dakika sonra kapaği açip suyunu kontrol edip ihtiyaçi varsa kalan et suyunu ekleyin. Bu durumda bir 30 dakika daha 169°de pişmesini bekleyin.
9. Bu arada limonun kabuğunu rendenin ince tarafı ile rendeleyin. Bir demet maydanozu ince ince kıyın. Kalan diş sarımsakları bıçak ile ince ince kesin. Limonun kabuğunu, sarımsağı ve maydanozu harmanlayın.
10. Servis yaparken karışımı inciklerin üzerine serpin.
Yanına dilerseniz klasik olarak risotto veya başka bir pilav hazırlayın.

Pazar, Kasım 13, 2011

Avokadolu Patates Salatası


Oldum oldum olası tren yolculuklarını severim. Başkalarının hayatlarını bir süreliğine de olsa ortak olursunuz. İlginç şeyler öğrenir, değişik dünyalar görürsünüz. Bundan on yıl önce iş nedeniyle haftada iki defa trenle 2şer saat gidiş - dönüş yoldaydım. O günlerden, daha doğrusu o yolculuklardan bir çok anı dışında iki tane de dostluk var hala bana kalan.
Geçen hafta tatil dönüşü İsvicre’ye trenle geri döndük. Hızlı trende çocuklu olduğum için çocuk kabininde yer ayırtmış yolculuğu biz bize geçirmiştik. Basel’den Zürih’e ise büyük kabinde yolculuk yapmak zorundaydık. Bu da bana yeni bir anı kazandırdı. Yanımızda bir çift oturuyordu. Bir zaman sonra bayanın yaptıkları ilgimi çekti. İçimden gülümsedim. Bayan öğretmendi ve öğrencilerin testlerini (Diktat) pazar günü müze gezisi dönüşü trende kontrol ediyordu. Bir süre sonra testlerin sonuçlarını da kendisine ait bir istatistik listesine not düştükten sonra bu kadar malzemeyi almak için çok küçük olan çantasından başka minik defterler çıkardı. Bunlar da çocukların elyazı testiydi. Onları kontrol ederken doktor olduğunu düşündüğüm eşinin istediği üzerine Şubat ayında ve Paskalya’da birer davete evet dedikten sonra tekrar çantasına yönelmiş ve içine defterleri kalemi yerleştirdikten sonra bir poşet çıkarmıştı. Az sonra gördüğüme inanamadım. Bayan iğne iplik çıkarmış ve sökülen ceketinin cebini dikiyordu. Trende artık beni birşey şaşırtmaz derken bu hazırlıklı bayan çok olumlu şaşırttı. İşte böyle; çalışan bayanlar söküklerini ne zaman dikiyor diyorsanız söyleyeyim, Basel’daki Sanat Müzesi’deki aktüel sergiden Zürich’e dönerken bir saatlik yolculukta hallediyor ev işlerini.
Pratik hanımlara pratik tarifler deyip salata tarifi vermeli bu hafta. Patates Salatası temel malzemelere ek olarak her evde farklı şekilde yapılan bir lezzet. Bu avokadolusu. Bu salata yalnız yenileceğinde biraz daha zenginlestirilebilecek bir tarif. Bu şekliyle et, tavuk şimdi vakti gelen balık yanında iyi giden bir tarif. Avokado yapısı nedeni ile herkesin hoşuna giden bir meyve değil fakat seveni için leziz bir salata. Afiyet kolay olsun!


Avokadolu Patates Salatası
• 750-800 gr. orta boy taze patates
• 2-3 adet olgun avokado
• yarım demet maydanoz veya taze kişniş
• acı kırmızı pul biberi
• tuz, taze öğütülmüş karabiber
• 2 adet limonun suyu
• Sızma zeytinyağı
1. Patatesleri iyice yıkayın ve bol suda haşlayın.
2. Soğuyunca, kabuklarını soyun ve küp küp kesip, bir salata kasesine yerleştirin.
3. Avokadonun kabuğunu soyup çekirdeği çıkarın. Bunu da küp küp kesip patateslerin
üzerine koyun.
4. Doğranmış otu üzerine ekleyin.
5. Baharatları, limon suyunu ve sızma zeytinyağını ekleyip, dikkatliçe hafifçe alt üst edin. 20
dakika dinlendirin.
6. Üzerine tekrar sızma zeytinyağı gezdirip servis edin.

Grittibänz : Hamurdan Adamcıklar

"Çocuğunuz okuldan „Grittibänz“ şarkısını ezberleyip geldiyse bilinki artık 6. Aralik yaklaşmıştır ve siz fark etmeseniz de, fırınlar bacakları hafif ayrılmış hamurdan adamcıklar satmaya başlamıştır...
„Gritte, grittle, grättle“ demek bacakları ayrı demekmiş. „Benz“ „Bänz“ ise Benedikt isminin kısaltması. Benedikt ise erkek anlamına gelen „Mann“ yerine kullanılan bir isim. Kısaca Grittibänz ismi aynen şeklinde görüleni ifade ediyor. „Bacakları ayrı yaşlı adam“. „Das isch e alte Gritti“: Günümüzde bu anlamda Bern Kanton’unda halen kullanılan bir deyimmiş.
Bu hamurdan adamcıkların veya kadıncıkların yöresel isimlerinin değişik olmasına rağmen İsviçre’de en yaygın olanları adına şarkılar yazılmış Grittibänz ve Teigmännli. Basel etrafından Bänz yanısıra Grättimaa da kullanıyormuş. Elggermaa, Brötige Maa, Cläus, Bonhomme de Saint Nicolas, Bonhomme de Pâte, Bonhomme diğer yöresek isimleri.
Biz geçen hafta oğlumun isteği üzerine aşağıdaki hamurdan 2 Grittibänz hazırladık. Resimlerde görüldüğü üzere hamur adamcık olmaktansa hamurdan dev adam oldular. Bu bizim ne mutfakta eğlenmemize ne de lezzetine engel oldu. Sizlerinde mutfaktadaki vaktinizin afiyet leziz olması dilegiyle!"



Grittibänz: Hamur Adamcıklar
4 Tane
500gr çörek unu* (Zopfmehl)
1/2 yemek kaşığı tuz
2 yemek kaşığı şeker
75g tereyağı
½ küp maya
300ml süt, ılık
1 yumurta beyazı
süsleme için:
fındık, ceviz üzüm, iri çekilmiş şeker
üzeri için:
1 yumurta sarısı
1 tatlı kaşığı şekerle karıştırdığınız 50 ml sütte mayayı eritin. Hamur için unu, tuzu, kalan şekeri karıştırın. Ortasına havuz açıp içine oda sıcaklığında tereyağı ve yumurta beyazını koyun. Mayalı sütü ve kalan sütü yavaş yavaş karıştırarak havuza dökün ve hamuru yoğurun. Bu işlemi mixerle yaparsanız iyi olur. Hamuru ne kadar uzun – en az on dakika- yoğurursanız o kadar iyi olur. Yoğurduğunuz hamuru bir bıçakla kestiğinizde hamurunun içinde minik minik hava baloncuklarının olduğunu görürseniz tam kıvamında demektir. Oda sıcaklığında üstü kapalı hamur iki katı olana kadar mayalanmaya bırakın. Hamuru fazla yoğurmadan dört parçaya bölün. Adamcıklara kep yapmak istiyorsanız cevizden büyük bir parça her bir hamurdan kesin. Hafif uzunlamasına basmadan yuvarladığınız hamuru şekilde görüldüğü önce üst kısmını daraltığınız kafa bölümünden sonra bıçakla bacakları ve kolları ayırın ve şekillendirin. Ayırdığınız hamurdan kep veya kuşak yapın ve süs malzemeleri ile hamur adamcıgınızı zevkinize göre tamamlayın. Cerezleri hamurun içine bastırın. Hamurunuz çok elastikse hafif yumurta sarısı yardımı ile süsleri yapıştırın. Fırın kâğıdı koyduğunuz tepsinize yerleştirin ve 10 dakika dinlendikten sonra yumurta sarısı sürüp önceden ışıtılmış fırınna yerleştirin. 200° derecede 20-30 dakika pişirin.
* Cörek unun % 10-15 kavuzlu(dinkel) un gerisi bugday unu. Özelligi daha fazla gluten icermesi. Yerine normal bugday unuda kullanilabilir tabi.
Öneri: Hamurunuzda yoğun bir vanilya tadı isterseniz sütün içine bir vanilyanın özünü koyabilirsiniz.

Salı, Kasım 01, 2011

Vişneli Trüf Brovni


'Isviçre çikolata sanayinin geçen yıl 4241 çalışanla üretip sattığı çikolatanın 176 bin ton olabileceğini düsünür müydünüz? Bunun yaklaşık 100 bin tonu dışarıya satılırken 70 bin tonu İsvicre’de satılmış. Kakao ve çikolata tozu dikkate alınmazsa geçen yıl İsvicre’de çikolata tüketimi ithal edilen çikolata ile birlikte yaklaşık 94 bin ton. Chocosuisse’den aldığım bu bilgilere göre geçen yıl kişi başına 12 kg çikolata tüketilmiş İsvicre’de. Satılan ürünlerin % 50si tablet şeklinde tüketiciye yani bize ulaşmış. 12 kiloyu duyunca, insan bir an nasıl yani ayda bir kilo çikolata tüketen insanlar mı var diyor. Sonrada sadece tablet çikolata yemediğimizi düşününce olabilir diyor gayri ihtiyari. Sonuçta sabahleyin yediğimiz müslideki çikolata parçacıkları, yediğimiz portakallı kekin üzerinde çikolata ganaşı derken birçok yerde bu –bence- vazgeçilmez tadı tükettiğimizi görüyoruz. '
Sevgili Zinnur’un gecen ay yaptigi cikolatali tarifleri -son ay sürekli cikolata krizinde olan- beni agzi acik birakmisti. Cikolatacı Fran Bigelow’dan verdigi tariflerinin birinden esinlenerek bir brovni hazırladim. Artık tarifle sadece uzaktan akraba oldukları bu tatlı bizim damak tadimiza göreydi. Değişik fırsatlara yapılan ve yakışan, küçüklerin de sevdiği kek türü aslında brovniler. Bu tarif yoğunluğundan dolayı herkesin seveceği bir tarif olmayabilir. Fakat tam cikolata meraklasina göre söz verildigi gibi...

Vişneli Trüf Brovni (Kirsch-Trüffel-Brownie)
• 220 gr bitter çikolata, küçük parçalara kesilmiş
• 200 gr tuzsuz, oda sıcaklığında tereyağı
• 1 – 1 ½ bardak şeker
• 4 yumurta, oda sıcaklığında olacak
• 1 çorba kaşığı kakao
• 300 gr vişne kompostosu (Schattenmorellen)
• 1 çay kaşığı vanilya özü
• 1 bardak un
Fırınınızı 160°C ye ısıtın. Vişne kompostosunu süzün. Dikdörtgen borcamınız veya aynı boyutlardakı bir tepsinizi (yaklaşık 20 cm x 30cm) yağlayın.
Çikolataları ben mari eriyene kadar ısıtın. Suyun fokurdamamasına dikkat edin. Ateşten alıp iyice karıştırın ve bırakın.
Şekeri ve tereyağını mikserle 5 - 6 dakika, karışımın rengi iyice açılana kadar orta hızda çırpın.Yumurtaları teker teker ekleyin. Her seferinde yarım dakika pürüzsüz bir karışım elde edinceye kadar çırpın. Vanilyayı ekleyin 2 dakika daha çırpın. Ilımış çikolatayı eklemeye başlayın. Unu spatula ile sadece hamurla bütünleşinceye kadar karıştırın.
Hamuru fırın tepsisine yayın ve vişneleri hamurun üzerine tek tek hafif basarak yerleştirin. Fırında orta kata yerleştirip 25-30 dakika pişirin. Kekin yüzeyinin renginin degişmesi gerekse de içinin hala nemli olması gerekiyor. Fazla kurumamasına özen gösterin. Kekin tepside soğumasını sağlayın. Kestiğiniz dilimlerin üzerine kakao eleyerek servis edin.

Salı, Ekim 25, 2011

Badem Krokantlı Elmalı Kek

"Sonbaharın ilk merhabası Eylül ayını da geride bıraktık. Doğa yavaş yavaş yeşilden altın sarısına, sonbahar kırmızısına bürünürken balkabakları, ayvalar, narlar tezgahlarda yerlerini almaya başladı. Şimdiden sıcak kestaneler de şehir içinde merhaba dedi alıcılarına. Sonbaharın en bol meyvelerinden elmalar cömert ağaçların dallarından toplanıp kışa saklamak için kasalanmaya başlandı.
...
Sonbaharın serinleyen havasına rağmen büründüğü sıcacık renkleri ünlü çocuk kitabı kahramanı Frederick’in yaptığı gibi sizde bol bol içinize toparlayın, biriktirin. Bolluğun mevsimi sonbaharda hersey afiyet bereket olsun!" 6. Ekim 2011

Tarifin orjinali: Petra'da

Pazar, Ekim 09, 2011

Saraylı Lokum Kurabiye

Bazen bazı insanlar hiç yorulmazmış gibi görünseler de onlar da yoruluyor. Ben bu aralar çok yoruluyorum. Birçok işi bir arada yapabilmek sadece oturmuş bir zamanlama ve günlük hayat akışı ile mümkün. Hastalık ve daha başka türlü programlar alışıla gelmiş zamanı en efektif kullandığınız düzenizi bazen bozabiliyor. Bu istisnai durumlarda ise az iş çok vakit istiyor; işte böyle bir durumda herşeye yetişemeyip yoruluyorsunuz. Yoruldukca yaptığınız işlerden zevk almak yerine kendinizi bunları yapmak için motive etmeğe ekstra enerji sarfetmeniz gerekiyor ki zaten o an için az olan bir kaynaktan beslenmek demek bu. İki-üç hafta önce anlattığım çocuk kitabı içeriğine tam benzemese de bu sabah kendi halim onu hatırlattı bana.
Yakın bir zamanda benim de benzer bir duyguyu yaşayabileceğimi hesaba katmamış olacağım ki yeni bir haftaya başlarken kendimi yorgun ve dalgın bulunca çok şaşırdım. İşte tam şimdi yakınımda bir fransız Biscuiterie (sadece kurabiye satan pastane) olsun ben de bir bardak kahveyle leziz kurabiyelerle yorgunluğumu ve dalgınlığımı dağıtayım isterdim. Onun yerine size Mutfak Hatiralari sayfasından görüp denediğim bizim evde çok sevilen „saraylı lokum kurabiyesi“ tarifi vererek bunu yapmaya çalışıyorum. Hayat her zaman lokum olmasa da bu kez hepimize afiyet kurabiye olsun!

Sarayli Lokum Kurabiye

Malzemeler:

250 gr tereyağ, oda sıcaklığında yumuşatılmış,

1 su bardağı pudra şekeri

1 yumurta (sarısı içine beyazı dışına)

2 yemek kaşığı yoğurt

200 gr mısır nişastası

1/2 paket kabartma tozu

1 paket vanilya

aldığı kadar un (320 gr kadar)

İçi için:

20 adet güllü lokum

süslemek için yarım su bardağı kırılmış hafif kavrulmuş fındık

Yapılışı:

Yumuşak tereyağı ve şeker iyice karıştırılır. Yumurtanın akı ayrılır. Sarısı yağlı şekerli

karışıma eklenir. Diğer malzemelerde eklenir. Yumuşak bir hamur elde edilir. Hamur dörde bölünür.

Her parça 50 cm lik rulo yapılır. Hafif unlu zeminde, Merdaneyle açılır. Uzunlamasına dörde bölünen lokumlar içine dizilir. Hamur kapatılarak yeniden rulo yapılır. Aynı uzunlukta kalmasını dikkat edin. 2.5 parmak genişliğinde kesilir. (ben lokumlarım boyunda kestim.) Önce yumurta akına sonra fındık kırığına sadece kenarları batırılır. Pişirme kağıdı serilmiş tepsiye dizilir.180 derecede pembeleşmeden pişirilir. Üzerine bolca pudra şekeri serpip servis ediniz.

Salı, Ekim 04, 2011

Bu şehre sonbahar „ıspanaklı kişle“ geldi


"Aslında hiç niyetimde yoktu sonbahardan yazmak. Ta ki Eylül yağmuruna yakalana kadar. Sonbaharın hafiften hafiften geldiğini görmezlikten gelmiştim oysa yaklaşık 20 gündür. İçimizi ısıtan havayı yazdan kalma ve yazın son güneşli ikramları olarak kabul ediyordum. Fakat hep öyle değil mi; biz gerçekleri kabul etmek istemesek de birgün karşımıza dimdik dikiliyor gerçek ve kabul etmekten başka şansımız olmuyor.
Evet artık dışarda yağmur yağarken kalorifer önü, pencere kenarında oturup sıcak bir çayla keyif yapma zamanı gelmiş bile. Bahçelerde çocuk nidaları yerini yağmur sesine bırakmışken eylül yağmurunu hala yeşil yapraklı ağaçlara bakarak dinleme zamanı geldi. İşte böyle yağmurlu bir eylül pazarında, ince ve sık yağan yağmur eșliğinde kahvaltı yapmak için sevdiğimiz arkadaşlara davetliydik. Bebeklerimiz yerde merakla birbirlerini izlerken biz özenle hazırlanmış şahane bir kahvaltı masasından onları izleyip inşallah onlar da birgün bizler gibi dost olurlar diye dua ediyorduk.
Bu güzel masada ıspanaklı kişi seven ben, bambaşka lezzetli bir ıspanak kiş ile karşılaştım ve sizle tarifini paylaşmak istedim. Tüm kişlerin sebzeleri haşlanarak kullanılırken bu kiş için bebek ıspanak diye adlandırılan taze ıspanak yaprakları kullanılmış haşlanmadan. Hamuru için ise beyaz un değil, tam buğday unu ve çavdar unu kullanılmış. Üzerine alışık olduğumuz gibi creme fraiche veya krema değil yoğurt kullanılarak kiş iyice hafifletilmiş. Tarifi her konuda yaratıcı biri olan sevgili arkadaşım Feride A.’e ait. Bir pazar kahvaltısında bebek ıspanak yaprakları bitmeden denemeniz dileğiyle, afiyet eylül olsun! " ZI 118

Taze Ispanaklı Kiş
• 200 gr karışık çavdar unu (Bauernvollkorn +Dinkelvollkorn)
• 100 gr tereyağı
• 1 fiske tuz
• 1 yumurta sarısı
• 2-3 yemek kaşığı soğuk su

• Bir yoğurma kabına unu, küçük küçük parçalara böldüğünüz tereyağını, yumurtayı, tuzu koyun. Hepsini çabuk çabuk elinizle ya da mutfak robotuyla 3-4 dakika karıştırın. • Hamur, ekmek kırıntısı gibi görününce, soğuk suyu ekleyin ve çabuk toparlayıp, bir buzdolabı poşetinin içine koyun. Torbanın içindeki hamuru, elinizle hafifçe düzeltin. Bir saat buzdolabında dinlendirin.
• Unladığınız tezgahta tart kalıbınızın çapından biraz fazla olacak şekilde hamuru merdaneyle açın. Soğuyan hamur ilk başta sert gelse de, açmaya devam edin.
• Kalıba yerleştirin. Kenarlarına bastırarak kalıbın şeklini aldırın. Bir çatal yardımıyla, hamurun dibinde ve yanlarında delikler açın. Hamuru, iç malzemesi hazırlanana kadar buzdolabında tutun.*
• Kiş hamurunu buzdolabından çıkarın. Üzerine fırın kağıdını yayın. Ağırlık yapması için bu iş için herzaman kullandığınız eski bakliyatları koyun. Veya başka bir kalıbı üzerine yerleştirin. Önceden 180 derece ısıttığınız fırının alt rafında, 10 - 15 dakika pişirin.
*Dinlendirme kısmı ne kadar uzun olursa, hamurun on pişirme sırasında çekmesi de o kadar engellenmiş oluyor.

Içi:
• 200 gr bebek ıspanak
• 250 gr yoğurt
• 150 gr beyaz peynir, ezilmiş
• 1 diş sarımsak, dövülmüş
• 1 yumurta
• tuz, karabiber
• 1-2 yemek kaşığı çam fıstığı

• Yoğurdu, peyniri, yumurtayı ve sarımsağı bir kasede karıştırın. Karabiber ve tuzla damağınıza göre tatlandırın. Ispanak yapraklarını pişirdiğiniz kiş hamurunun üzerine yayın.
• Üzerine hazırladığınız, sıvı karışımını dökün. Ispanak yapraklarının hepsinin sıvı içinde kalmasına gerek yok.
• Çam fıstıklarını üzerine serpiştirin.
• Tepsiyi fırının en alt rafına yerleştirin ve 10 dakika, 180 derecede pişirin. Ardından fırının derecesini 160' a düşürün ve üzeri hafifçe pembeleşince kapatın.
• Pişirdiğiniz kişi fırından çıkartın. 20 dakika dinlendirip servis edin.

Not: Kiş hamuru iki kat hazırlanabilir ve buzlukta hamur 3 ay saklanabilir. Bir gece önceden buzdolabında çözdürüp kullanılabilir.




Pazartesi, Eylül 19, 2011

Etli Ispanak Beğendi


"Yaz tatilinin bitmesiyle yeni okul dönemi artık başladı. Kaldığımız sitede bu yıl ilk okul günü adeta bir bayram yaşandı. Çocuklu bir site de oturduğumuz için her geçen yıl okula veya anaokuluna başlayan çocuk sayısı artıyor. Geçen yıldan anaokul yoluna alışık olan çocukların anneleri kapı önünde çocuklarını seyrederken, anaokulunda veya okulda ilk günü olan çocukların anne-babaları ise üzerlerine her zamankinden biraz daha çeki düzen vermiş, en az çocukları kadar mutlu okulun yolunu tutmuşlardı yavrularıyla. İşin en güzel tarafı çocukların cıvıl cıvıl son derece mutlu okulun yolunu tutmaları idi. Çocuklarımızın eğitim hayatlarının hep aynı heyecan ve mutlulukla sürmesini dilerim.
Okulun başlamasıyla günlük aile hayatına tekrar bir düzen hakim. Kahvaltı, öğle ve akşam yemekleri bu düzenin sabit önemli parçaları. Her biri için öğrencilere besleyici bir tarif verilebilir aslında. Fakat ben bugün bizim evde bizim severek, fakat evdeki öğrencinin hiç yemediği bir tariften bahsetmek istiyorum. Evde sofraya gelen herşey yenilmek en azından denenmek zorunda. Sadece 5 şey hariç. Bu 5 gıda maddesini oğlumuz her 3-5 ayda bir kendisi seçiyor. İşte bu listede besleyici sebze ıspanak da var malesef bizde. Oğlumuz olmasa bile belki ıspanak sevmeyen başka çocuklar bu tarifle fikrini değiştirir.
Beğendi tarifi sevgili Sibel’e ait. Gönül rahatlığı ile deneyebileceğiniz bir tarif. Burada etli. Beğendiyi ızgara et ve tavukların yanında da garnitür olarak kullanabilirsiniz. Beğendiyi beğenmeniz umuduyla șimdiden afiyet olsun ."

Etli Ispanak Beğendi
600 gr dana veya kuzu kuşbaşı
400gr ıspanak*
2 çorba kaşığı un
75 gr tereyağı
100 gr rendelenmiş kaşarpeyniri
2-2.5 su bardağı süt
tuz
pulbiberi
kekik
Yapılışı:


1. Öncelikle ıspanakları ayıklayıp yıkayın. Teflon bir tavaya koyup, üzerine yağ ve su eklemeden pişirin.
2. Ispanaklar suyunu çekince ocaktan alın sonra el yakmayacak ısıya gelince çok ince olarak doğrayın.
3. Tereyağını tavada eritin, ünü ekleyin ve kavurun. Sütü azar azar ve sürekli karıştırarak ekleyin. Koyulaşana dek pişirin. İstediğiniz yoğunluğa göre sütü daha az veya daha fazla ekleyebilirsiniz. Tuzunu ayarladıktan sonra ateşten alın.
4. Ispanakları hazırladığınız karışıma ekleyin, kaşarları da ekleyin, tümünü karıştırıp servis tabağına alın.
5. Etleri bir tencereye alıp az tereyağı ile kavurun. Pişmeye yakın tuz ve tane biberle tatlandırın. Servis tabağındaki ıspanağın üzerine eti ilave edin. Bir miktar rendelenmiş kaşarpeyniri veya pulbiberi süsleyip sıcak servis yapın.
*dondurulmuş ıspanak kullanırsanız önceden çözülmesini sağlayın ve doğrayın.

Pazar, Eylül 11, 2011

Mutlu ol keki :)

"Kucağınızda bütün gün ağlamış 1,5 yaşındaki bebeğiniz ısrarla hala ağlamakta. 4 yaşındaki kızınız mutfak dolabını boşaltmış bütün kap kaçağı salona taşıyor. 7-8 yaşındaki oğlunuz sizin tüm ikazlarınıza, devrilen tüm eşyaların inadına salonda pilli bir helikopter uçarmaya çalışıyor. Helikopterin sesini kendi sesiyle destekleyerek üstelik. Bütün gün evi düzeltmekten çocukların arkasından koşmaktan harap düșmüșșünüz. Yemeğinizi yaparken taşırmış veya yakmıșșınız. Evdeki kaos sizin emeklerinizin aksine büyümüş de büyümüş ve siz artık nasıl nefes alacağınızı bilemiyorsunuz.
İşte tam buna benzer bir manzarayı bir çocuk kitabında gördüm. İlerki sayfalardaki çözüm, durum bu kadar vahim olmasa bile, günlük hayatta her anne ve babaya önerilir bir çözüm. Anne henüz işten gelen ve ancak kapıdan giren babaya en küçük bebeği kucağına vererek kendini dışarı atıyor. Biraz yürüyor nefes alıyor ve sonra bir pastaneye uğrayıp bir kek alarak eve dönüyor. Darma dağın bir salondaki masaya kendileri için kahve, çocuklar için içecek ve aldığı keki yerleştiriyor. Son sayfada tüm aile masanın etrafında güle oynaya keki yiyor. Yazar çocuklar için yazdığı fakat annelere daha doğrusu aileye hayatın zorladığı vakitlerde kendimizden ve hayattan beklentilerimizden bir süreliğine vazgeçerek mutlu olmamızı öneriyor.
Bu hafta huzur dolu atmosferleri desteklemek amaçıyla güzel bir kek tarifi vermek istiyorum. İster babalar annelerimizin yükünü hafifletmek için ister annelerimiz kaosun ortasında huzuru bulmak için hazırlasın; önemli olan afiyet neşeyle yensin bu kek inşallah!"

Mürdüm Eriği Reçelli Fındıklı Kek
Malzemeler:
• 250gr tereyağı, oda ısısında
• 200gr toz şeker
• bir cimdik tuz
• 4 yumurta
• 300gr un
• 1/2 paket kabartma tozu
• yarım tatlı kaşığı
• 100ml süt
• 1 su bardağı mürdüm eriği reçeli
• ½ su bardağı irice dövülmüş fındık
• 1 tatlı kaşığı vanilya
• pudra şekeri

Hazırlanması:
1. Fırını 180C'ye getirin. Derin bir kek kalıbını (Gugelhupf) yağlayın.
2. Reçeli, fındığı ve vanilyayı bir kasede karıştırın.
3. Tereyağı rengini değiştirene kadar çırpın.
4. Şekeri ve tuzu ekleyip çırpmaya devam edin. Yaklaşık üç
dakika. Yumurtaları teker teker ekleyin. Her yumurtadan sonra çırpmaya devam edin.
5. Un, ve kabartma tozu karışımını üç defada ekleyin. Sütü ekleyin.
6. Elde ettiğiniz karışımı gözünüzle üçe bölün. Bir parçasını kalıba dökün.
Reçelli karışımın yarısını üzerine dağıtın. Bir kat daha hamur koyduktan sonra kalan reçel karışımını dağıtın ve kalan hamuru üzerine dökün.
7. Fırında 60 dakika, batırdığınız kürdan kuru (hamuru) çıkana kadar pişirin.
10 dakika kalıbında soğuttuktan sonra çıkarın ve fırın telinin üzerinde tamamen soğumasını sağlayın. Üzerine pudra şekeri serperek servis edin.

Perşembe, Ağustos 25, 2011

Mürdüm Erigi Kompostasi

Ramazan'da bizim mutfakta nerdeyse bütün yildan cok yemek yapilsa da iftar vakti resim cekme zorlugundan bloga yansimasi gerceklesemiyor. Bazen ceple resim cekip face'e ekliyorum. Siteye koymamaya calisiyorum. Fakat böyle olunca da blogu mutfak aktiv de olsa tarif ve resimle besleyemiyorum;) Komposta ve hosaflar önceden yapilip dinlendirilebilmesine ragmen bu da cep telefonu ile cekilmis bir resim. Fakat tam mevsimi oldugu icin ve iftara iyi gittigi icin bu kompostayi herseye ragmen eklemek istiyorum. Hayirli iftarlar!

Mürdüm Eriği Kompostası
4 kişilik
1 kg mürdüm eriği
1,5 litre su
1 parça kabuk tarçın
1,5 su bardağı toz şeker
5 adet karanfil

Hazırlanışı:
Suyun içine şekeri ilave edin. Kabuk tarçını ilave edip kaynatın. Mürdüm eriklerini ikiye kesip çekirdeklerini çıkartın. Su kaynamaya başlayınca erikleri içine atın. Bir taşım daha kaynatın ve kapatın. Yavaş yavaş dinlenecek ve rengini suya bırakacak. Demlenme süresi ne kadar uzun olursa rengi o kadar koyu olacaktır. Buzdolabında sogutarak veya buzla servis edebilirsiniz. İçecek olarak tüketilecekse kompostayı süzüp buzdolabında soğutmalısınız.

Pazartesi, Ağustos 22, 2011

İftara buz gibi `Kırmızı Sorbe`

Soguk iftarlik tatlilara baslamisken iste bir tane daha...Aslinda yaz tatili öncesi gazete icin denedigim bir tarifti. Fakat bu sicaklarda iftarda buzlukta kalan sorbe cok iyi gitti :)
Yaz cilekleri ile bu yaz epeyce bir tarif denedik. Dün IFE ile tekrar bir kiloya yakin ahududu topladik. Recel yapimi icin ciftlige bögürtlen toplamaya gitmistik fakat bögürtlenlerin olgunlasmislarindan bir avuc ancak toplayabildik. Bu durumda ahududu toplamaya karar verdik. Bir avuc da recele verdigi muhtesem renkd icin eksi de olsa likapa/yaban mersini topladik. Aksam olmasina ragmen sicaga pek dayanamadik 2kg meyve toplama projesini erkenden dondurup eve döndük. Bugün tartigimda recel icin ancak 600gr ahududumuz kaldigini gördüm. Digerini yine bir aksamda sicak sos seklinde tükettik. Basarabilirsek meyveler bitmeden bir ara tekrar gitmeliyiz bu hafta...

Kırmızı Sorbe (Beerensorbet)
3 su bardağı karışık çilek ve üzümler ( çilek, frenk üzümü, böğürtlen, ahududu, likapa) *
1 su bardağı şeker
1.5 su bardağı su
limon kabuğu ve bir limonun suyu

Orta boy bir tencerede şekeri ve suyu 5-10 dakika kaynatın. Surup kıvamına gelmesini sağlayın. Soğumaya bırakın. Temizlediginiz, yıkadıgınız çilekleri soğuyan suruba ekleyip bir taşım kaynatın. Blenderden geçirin. Çekirdeksiz bir sorbe istiyorsanız karışımı süzün. Soğuyan karışımı dondurma makinenizin kullanım kılavuzuna göre haznesine aktarıp karıştırmayı başlatın. Gerekli süre bittikten sonra hava geçirmeyen plastik bir kaba boşaltıp 1-2 saat buzlukta beklettikten sonra servis yapın.
*Dondurulmuş meyve kullanırsanız daha önce buzdolabında çözülmüş olmasına dikkat edin.
Erdbeeren: çilek
Himbeeren: ahududu
Heidelbeeren: likapa, yaban mersini
Brombeere: bögürtlen
(rote) Johannisbeeren: (kırmızı) frenk üzümü

Cuma, Ağustos 19, 2011

Sicak Meyve Soslu Dondurma

Iftarlarin klasik tatlilarindan degil fakat yaz cileklerinden yapilabilecek sicak iftar aksamlarinda sevilerek yenilen bir tatli.
400 gr bögürtlen veya ahudu baska yaz cilegi de olabilir
2 veya 3 kasik bal (bögürtlenlerin olgunluklara bagli)
2 kasik su
birlikte kapagi patilarak kücük bir tencere veya tavada kaynatin. Ahudu ise cok kisa, bögürtlense bir iki dakika daha fazla.
Sosu 4 tabaga paylastirin birer top vanilya dondurmasi koyun. Sosu üstüne koymak istiyorsaniz önce dondurmalari kaselerinize yerlestirin. Afiyetle yiyin!

Salı, Ağustos 16, 2011

Ramazan ve Güllac Kizartmasi

Herkesin Ramazan Ayi umarim huzurlu ve bereketli geciyordur.
Bugün kisa da olsa bir "merhaba buralardayim" demeliyim bir blog komsumun "nerelerdesin" sorusuna dedim. Portakal Agaci`nin dünkü 8. dogum gününden duygusal da etkilenmisligimin de payi var tabi ki bunda.
Öylesine buradayim diyemeyecegim icin güzel tariflerinden her zaman yararlandigim degerli Münevver Ablamdan denemis oldugum Güllac Kizartmasiyla birlikte bir merhaba olsun benimkisi. Cok degisik bir güllac tarifi bu. Biraz oyalayici fakat buna degen bir lezzet. Ramazan`in gülleri su aralar mutfaklarda bolca varken denemenizi tavsiye ederim.
Bu hafta en az iki defa daha hatta basarabilirsem cumaya kadar hergün birseyler yayinlamayi kendime hedef ediniyorum. Simdilik arsivden tarifler olsun.
Her yil oldugu gibi Ramazan Ayi`nda arsivden bircok tarif araniyor bunlardan ücü:
her daim en cok aranan tarif ve indirilen resim: "Barbunya Pilaki"
bu yil `top ten`e yeni girdi: "Saray usulü kuzu incik"
ayin en cok aranan gülü: "Gül serbeti"
Ramazan etiketli bazi tarifler burada.

Çarşamba, Nisan 06, 2011

Kuşkonmazlı Rösti

Ünlü İsviçre röstisi bu sefer kuşkonmazlı
Çalışan çalışmayan bütün annelerin programlı olması ilkesine inansam da, çalışan annelerin programını işlerinin belirlediği aşikar. Haftanız haftasonunuz önceden programlanmıştır. Her zaman programlı olmak zorundalığınız vardır. Bir işinizi aksattığınızda tüm düzeniniz domino taşları gibi peş peşe yıkılırken herşeyi tekrar dengeye oturtmak, bazı şeyleri telafi etmek daha fazla zaman alır. Bunun bilinciyle şuan hiç bir işini aksatmamaya çalışan bir anne olarak sorumluluklarımı yerine getirmeye çalışıyorum. Ancak fark ediyorum ki zaman ve enerjim açısından sınırlarıma yaklaşıyorum.
Bu duruma en iyi gidecek bir tarif vermem gerekirdi size. Mesela en güzelinden bir enerji ve vitamin deposu bir meyve salatası tarifi. Fakat bu yazıyı yazarken salatayı sevgiyle hazırlayıp resimlemem mümkün olmadığından belki ilk kez zulamdaki başka bir tarif kurtaracak beni.
Patates ve kuşkonmaz. Bunlar bana göre bizim mutfağın kuru fasulyesi neyse almanca dilli mutfaklar için o. Taze kuşkonmazlar şuan ne ödenebilecek fiyatta ne de arkalarında bıraktıkları mesafeden dolayı tercih edilebilecek sebze değiller. O zaman tarifi niçin veriyorsun diyebilirsiniz. Ben aynı tarifi konserve kuskonmazla yaptığım için hem şimdi hem de kuşkonmaz vaktinde artan yada kırılan kuşkonmazlardan yapabileceğiniz bir tarif. Dondurulmuş kuşkonmaz da kullanabilir. Bir salata ile ana yemek olarak yiyebileceginiz gibi füme somon, creme fraiche ve yerli roka ile misafir yemeği olarak da servis edebilirsiniz. Afiyet ve zaman olsun!
Kuşkonmazlı Rösti
600 gr yeşil kuşkonmaz
800 gr patates
(festkochend*)
tuz, karabiber
zeytinyağı
tereyağ
(4 kişilik)
Alt kısımlarını kesip kuşkonmazları soyun. Kuşkonmazın kafa bölümü ince bir şeritte kalacak şekilde bir sağ ve bir sol tarafından patates soyacağı ile bir iki defa (kalınlığa bağlı) uzunlamasına kesin. Patateslerinizi soyun ve rendeleyin. Elle hazırlayacaksanız hayli kuvvetlice bastırmalısınız. Patatesi ve kuşkonmazı karıştırın tuzlayıp, karabiber ekleyin. Bir-ikişer yemek kaşığı zeytinyağını iki tavada ısıtın. Karışımı ikiye bölün ve tavalara bastırın. Yaklaşık 8 dakika orta ateşte pişirin. Ters çevirip bir 8 dakika daha pişirin. Çıtır çıtır pişmeye yakın olunca birer kaşık tereyağı üzerine yerleştirin ve eriyip çekmesini bekleyin. Dilimleyip servis edin.
Not: Konserve yeşil kuşkonmaz kullanacaksanız öylece kullanacaksınız. Taze kuşkonmazı ise bütün kullanmak isterseniz üç dakika sıcak suda haşlamanız mümkün.

Pazartesi, Mart 21, 2011

Balli Bademli Tart


Baharda İlk Balkon Sefanız için Ballı Bademli Tart
"Uzun ve karanlık bir kıştan sonra, insan baharın ilk açan çiçeklerini görünce ne kadar mutlu oluyor. Çimenlerin arasından daha dün buz kesen havalarda kendine yol bulup açan çiğdemler, çuha çiçekleri derken yavaş yavaş etrafımızın renklendigini görüyoruz. Her bahar yokluğun varlığın kıymetini nasıl arttırdığını görüyorum. Uzun süre bir şeye hasret kalmak her seferinde hayatımızdaki güzelin ve iyinin bizim için değerini hatırlamamızı sağlıyor. Değerini hatırlamak ise haz duymamıza, tadını çıkarmamıza ve inşallah kıymetini bilmemize vesile oluyor ... "
Tarif Coop`un Aylik tariflerinden Subat 2009 tarifi fakat sevgili Zinnur`un benzer tarifini gördükten sonra gazete icin tekrar yapmaya karar vermistim.

Ballı Bademli Tart
Ø 32cm açılacak tart hamuru
60 gr tereyağ
150 ml ekşi krema
(saurer Halbrahm)
80 gr sıvı bal
150 gr kalem kesilmiş badem
(Mandelstifte)
½ bio limon suyu ve kabuğu
Tereyağını, ekşi kremayı, ballı, limon kabuğunu ve suyunu ilave edip yavaş ateşte ısıtın. Ocaktan aldıktan sonra bademleri ekleyin. Açıp tart kalıbına yerleştirdiğiniz hamuru değişik yerlerden bir çatal yardımı ile delin. Bademli karışımı hamurun üzerine döküp 180°de 25 dakika pişirin. Dilerseniz dilimlediğiniz tartın yanına servis yapmak için 100ml ekşi kremayı, geriye kalan limonun kabuğunu ve 2 çay kaşığı şekerle karıştırabilirsiniz.

Pazar, Mart 20, 2011

Bündner Gerstensuppe


"Graubünden`den Arpa Çorbası : Bündner Gerstensuppe
Aralık`ta bir akşam alman arkadaşlara davetliydik. Davet bahcelerindeydi. Yağan kardan süslü yüksekçe etrafında ayakta durulabilen büyük bir masa hazırlamışlardı. 20 kadar yetişkin nerdeyse aynı sayıya yakın çocuk bahçe mumları ile ışıklandırılmış kârlı bir akşam bahçede ev sahibesinin ve komşusunun hazırladığı sıcak içeceklerle ısınıp sohbet ettik. İçeceklerin yanında ocak üzerinde sıcak tutulan ve içindekilerden dolayı yiyemediğimiz bir arpa çorbası vardı. Çorba doğrusu orada merakımı uyandırmıştı. Fakat ev sahibesinden aldığım bir kenara bıraktığım tarifi tekrar soğuyan su günlerde çekmeceden çıkararak denemeye karar verdim.
Çorbanın adı Bündner Gerstensuppe. Graubünden kantonuna ait bir arpa çorbasıymış. Arpa çorbası hayli yaygın yöresel bir tarifmis. Benim elimdeki Graubünden bölgesine ait. Sonbahar başlarında etlerle ilgili gümrük vergisiyle ilgili bir texti okurken eski Bakan Merz´in dünyaca ünlü gülme krizinde bahsettiği bir pastırma çeşidi vardı Bündnerfleisch. İşte bu adı geçen pastırma ile yenilen bir çorba.
Arpa benim kendi mutfağımda pek yeri olmayan bir tahıl olduğu için zor bulanacağını düşünmüştüm. Fakat işlenilmiş bir nevi soyulmuş ve kenarlarından kırılmış arpanın bildiğimiz market zincirlerinde kolayca bulunduğunu siz de göreceksiniz. Tariften farklı olarak resimdeki benim çorbada pastırma ve çiğ krema eksik. Çiğ krema eklenildiginde çorba şefaf değil beyazımsı bir renk alıyor. Sebze çorbalarını sevenlerin bu besin değeri yüksek çorbayı seveceklerinden eminim. Afiyet şifa olsun!"

Bündner Gerstensuppe
1 yemek kasigi sıvı yağ
120 gr pastırma
40 g arpa
1 soğan
1 havuç
1 pırasa
1/2 kereviz
1 Çin lahanası Chinakohl
1-1,5 litre su
1 küp sebze bulyon*
120 ml çiğ krema
tuz, karabiber mersin yaprağı
*bulyon tarifte vardı fakat ben kullanmadım, kullanırsanız tuzunu ona göre ayarlayacaksiniz.
Sebzeleri, yıkayın soyun ve küp küp doğrayın. Sıvı yağı tencerede işitin ve arpayi ekleyin. Bir iki karışım arpayi yağda yalnız döndürdükten sonra sebzeleri ekleyin ve kavurun. Mersin yaprağını ekleyin. Kaynamış suyu ekledikten sonra içinde bulyonu eritin. 1,5 -2 saat yavaş ateşte pişirin. Hemen servis edecekseniz şimdi çığ kremayı da ekleyin ve bir taşım daha kaynatın. Aksi halde servisten 20 dakika önce çorbayı işitin ve çığ kremayı ekleyip bir taşım kaynatın. Not: Çorbayı bolca hazırlayıp, dondurucuda saklamaniz mümkün. Bunun için tüm aşamaları gerçekleştirip sadece çığ kremayı eklemeyeceksiniz. Krema servisten önce eklenecek. Eğer çorbayı su gibi sevmiyorsanız bir kaşık ünü kremada cözdürüp corbanizi öyle terbiyeleyebilirsiniz.

Pazartesi, Mart 14, 2011

Kurabiye tadinda Elmali Kek


Ümit Selvi`nin Elmalı Keki
Hamuru:
1 yumurta
1 su bardağı sıvı yağ veya 240 gr oda sıcaklığında tereyağı
3 yemek kaşığı dolu yoğurt
1 poşet vanilya şekeri
1 tatlı kaşığı kabartma tozu
aldığı kadar un
iç harcı:
3 elma
4 yemek kaşığı şeker
1 yemek kaşığı limon suyu
tarçın
isteğe bağlı fındık veya ceviz
Üzeri için:
pudra şekeri

Hamur malzemesinin hepsini güzelce yoğurun. Ununu kulak memesi yumuşaklığında olacak şekilde ayarlayın. Elde ettiğiniz hamurdan iri mandalina büyüklüğündeki bir parçayı buzluğa koyun. Diğer hamuru ise bir tepsiye basarak yerleştirin. Dinlenmesi için üzerini örterek serin bir yere bırakın.
Elmaları soyup rendeleyin, limon suyunu ve şekeri ekleyerek orta ateşte hafif çevirin. Zevkinize göre 1 çay kaşığı veya daha fazla tarçın ekleyin. Dilerseniz ceviz veya fındık tozunu burada ekleyebilirsiniz.
Ilık-soğuk olan iç harcı tepsideki hamurun üzerine yerleştirin. Üstüne buzluktan çıkardığınız hamuru rendeleyin.
180°C fanlı fırında 25-30 dakika veya üstü renk alana kadar pişirin. Üzerine pudra şekeri serperek servis edin.

Cuma, Mart 11, 2011

Laleler, vahdet-i vücud

Annecigim, laleler her yil sadece solmuyor, sükürler olsun ki her yil yeseriyor, büyüyor ve aciyor!
Bana anlat oglum
Nasil estin gectin
Dilimi gönlümü bagladin gittin
Anlat oglum
Seni, laleleri,
Anlat bitisi ve baslangici
Bana seni sevmeyi anlat
Otur dinlen kucagimda oglum
Ben yoruldum sen dinlendir oglum
Ben dinlerim sen anlat annem...

Salı, Mart 08, 2011

Bern`den Soganli Tart

İsviçre`nin ünlü tartlarından: Berner Zwiebelkuchen
Tatlısından tuzlusuna birçok çeşidi olan bir nevi İsviçre tartına verilen yaygın isim Wähe, fakat Tünne ve Fladen olarak da adlandırılıyorlar. Ben hic literatürde anlatıldığı gibi kıyır kıyır bir tabanı olan bir Wähe yemedim, fakat Betty Bossi dergisinde böyle bir Wähe hamuruna nasıl ulaşılır, güzel püf noktalarını okudum geçen ay. Bunları buradan sizinle paylaşmak istiyorum:
„Tatlı Wähe´lerin hamuruna 4 kaşık toz badem veya fındık ekleyin. Forma yerleştirdiğiniz hamuru sıkca çatallayın. Bu hamurun üzerine tekrar toz badem veya fındık serpiştirin. Meyve kullanıyorsanız kesilen tarafını üste gelecek şekilde yerleştirin. Dondurulmuş meyveleri donmuş şekilde üzerine yerleştirin. Tartı 10-15 dakika kremalı karışımı eklemeden pişirin. Tuzlu Wähelerde toz fındık yerine 4 kaşık galeta unu kullanın. Wähe pişirken mutlaka fırın alt katında 220° altan ısıtmalı fanlı pişirin. Eğer fırınınız sadece fanlı pişiriyorsa en iyi sonuca fansız altan ve üstten ısıtmalı pişirerek elde edersiniz.“
Bütün orta Avrupa ülkelerinin mesela Almanya`nın Avusturya`nın yöresel bir soğanlı bir tartı var. Aslında Fransa`nın ünlü Quiche Lorraine`i (kiş loren) de bu kategoriden bir tarif. İsviçre`de ise Bern şehrinin soğanlı tartı meşhur. Kasım ayında soğan pazarı ile ünlü Bern`in bir de soğanlı tartının ünlü olması aslında şaşırtıcı değil. Kış günlerine uygun bu tarifin sizin damak zevkinize hitap etmesi ümidiyle afiyet olsun!

Berner Zwiebelkuchen
(Bern`in ünlü Soğanlı Tartı)
Hamuru için:
200gr un
½ çay kaşığı tuz
75 gr tereyağı, soğuk ve küçük parçalara kesilmiş
100 ml su
1 yemek kaşığı soğuk su
Harçı için:
40 gr tereyağ
700 gr soğan, ince doğranmış
4 yumurta
200 ml çiğ krema
1 çay kaşığı tuz
karabiber
tereyağ
Un ve tuzu karıştırdıktan sonra tereyağı ekleyin. Ellerinizle malzemeyi birbirine sürterek birleştirin. Suyu ekleyin ve hemen hamurun birleşmesi için karıştırın. Yoğurmayın. Fırın kağıdı yerleştirdiğiniz kalıbınıza bastırarak yerleştirin ve 30 dakika buzdolabında dinlerdirmeye bırakın.
Büyük bir tavada tereyağı eritin. Soğanı da ekleyerek sürekli karıştırarak orta ateşte 15 dakika pişirin, soğumaya bırakın. Yumurtayı ve çiğ kremayı tuz ve kararbiber ekleyerek bir çatal yardımı ile çırpın ve soğan karışmı ekleyin.
Hamuru buzdolabından çıkarın ve bir çatal yardımı ile hamurun değisik yerlerinden delin. Soğanlı karışmı üzerine dökün. Soğanların üzerine küçcük ince parçalara kesilmiş tereyağını serpiştirin.
35 dakika fırının en alt bölümünde 220° önceden ısıtılmış fırında pişirin. Piştikten sonra çıkarın ve soğumaya bırakın. Tartı ılık servis edin. "

Pazar, Mart 06, 2011

Mutlu Yillar Dilek`ce

hizla akip giden, dilek`ceyi ihmal ettiren hayata atfen (5 hafta önceki gazete yazim)...
"Kalplere düşen bahar cemreleri: Renkli Çikolata Kalpleri
Hayatımızda her an herşey çok çabuk değişirken bazen hayatın bu hızına yetişmek zor oluyor. Yanlış anlaşılmasın bunu söyleyen öyle oturaklı ağırbaşlı biri değil. Aksine hayatın tüm yoğunluklarına evet diyen aktif birisi. Şöyle sabahları evden çıktığınızda eve geri döndüğünüzde her yerin daha aydınlık olduğunu gördüğümüz bu günlerde ben de kışın ne çabuk geçtiğinin farkına vardım ve şaşırdım. Gerçekten akrep ve yelkovan sanki bazen bir başka hızlı hareket ediyorlar. Bazen de düşünüyorum onların tık-taklarına kulak verip sadece daha çok tedirgin oluyorum. Aslında zaman düşündüğümüzden daha çok elimizde olan birşey. Parmaklarımızın arasından akıp gittiğini düşünebiliyorsak birazcık avucumuzda durabileceğini de düşünebiliriz. Ajandalarımıza doldurduğumuz randevuların arasını açmak bizim elimizde.
Aynen bu felseyi hayata geçirmek amacıyla biriyle 2 aydır diğeri ile 3 aydır görüşmediğim arkadaşımla randevularımızı ve işlerimizi 2-3 saatliğine ihmal ederek bu yıl sanki erken havaya düşen cemrenin etkisiyle güneşli bir sabahta buluştuk. Biraz kıştan erken uyanan doğaya biraz da Zurich`te hızlı akıp giden hayata tepeden bakarak gezintiye çıktık. Birimiz işi için halletmesi gereken işleri ihmal etti, diğeri çatı katının temizliğini, bir başkası da ispanyolca dersini astı. Sıkı sıkı işle,randevu ile dolmuş hayata rağmen ancak böyle gerçekleştirebildiğimiz tatlı bir kahve sohbeti ile sonlanan bir öğleden önce idi. Üçümüzde o sabah hayattan birşeyler kaybettiğimizi düşünmedik tam aksine hayatın koşuşturmasına hayır diyip birbirimize zaman ayırabilmenin mutluluğu ile ayrıldık oradan.
Baharın beklenmedik erken gelen ışıl ışıl güneşini kapalı ofislerinizde, evlerinizde geçirmeyin bugünlerde. Hızlı geçen hayatın aksine kendinize ister yalnız ister sevdiklerinizle küçük bir gezintiyle bir bardakla çayla kahve ile zaman ayırın. Kahvenizin yanına çikolata tarifi benden. İllede bu haftasonu sevgimi ifade etmenin maddi fakat lezzetli bir yolunu arıyorum diyorsanız buyrun afiyet sevgi olsun!" Zaman Isvicre-Sayi 90

Çikolata Kalpler
150gr çikolata
(mesela Kochschokolade veya başka tercih ettiğiniz bir çikolata çeşidi)
Üzeri veya içi için:
tercih ettiğiniz herşey
mesela kuru üzüm, kuru lavanta, jelibonlar
fındık, fıstık, başka sevdiğiniz kuruyemişler
veya diğer türlü türlü çikolata süsleri

Çikolatayı benmarie usulü eritin. Yani bir kaba biraz su doldurun başka bir kaba çikolotayı yerleştirin sonra bu kabı su dolu tencerenin içine oturturun. Suyu hafif-orta ateşte ısıtın. Çikolata eritirken kesinlikle alttaki suyun kaynamaması gerekiyor. Parmağınızı erimiş çikolatanın içine soktuğunuzda ılıksa ve de parmağınız yanmıyorsa sıcaklık ise başlamak için uygun demektir. Çikolatanın lezzet olarak içine eklemek istediklerinizi şimdi ekleyin. Kenarları yükseltilmiş yağlı kağıda dökün çikolatayı. Eğer üzerini süslemek istiyorsanız şimdi üzerini kaşık yardımı ile düzeltiginiz çikolatanın üstüne serpiştirin. Serin bir yerde hafif sertleşmeye bırakın. Çikolata fazla sertleşmeden kalpli kurabiye kalıpları ile kesin. Dolapta dinlendirdikten sonra servis edin.

Pazartesi, Şubat 07, 2011

Brüksel Lahanali Kestane Salatasi


Madem yazi yazamiyorum tarif ekleyeyim degil mi :) Eski fakat her daim sevilen bir tarif bu. Kis sebzelerinden hazirlanan ve etli bir yemegin yanina servis edilebilecek ilik bir salata. Gazete icin kestaneli yazi yazarken bu tarifin sitede olmadigini gördüm. Gazetede 7 hafta olmus yayinlanali unutmadan buraya da ekleyiyim dedim. Yapanlara simdiden afiyet olsun!

Ilık brüksel lahanalı kestane salatası
• 200 gr kestane*
• 300 gr brüksel lahana*, temizlenmiş ortadan bölünmüş
• 4 yemek kaşığı tereyağı
• 1-2 yemek kaşığı limon suyu
• 2 yemek kaşığı ince kesilmiş maydanoz
Kestaneyi pişirip soyun. Dilerseniz ikiye bölün. Brüksel lahanasini 5 dakika haşlayın. Bir tavada tereyağını eritin. Kestaneyi ve brüksel lahanalarını tavaya koyup karıştırın. Limon suyunu ekleyin. Tuz ve karabiber ekleyip karıştırın. Üzerine maydanozu serpiştirip servis edin. *her ikisini de derin dondurulmuş almanız mümkün!

Pazartesi, Ocak 31, 2011

Bir lokma mutluluk!

Bir cesit Flap Jacks veya Müsli Riegel. Kis aylarinda cocuklarin cantasina gönül rahatligiyla konulabilecek bir tatli.

Tereyağlı yulaf kurabiyesi
100 gr + 2 yemek kaşığı iri yulaf ezmesi
(grobkörniger Haferflocken)
100 gr + 2 yemek kaşığı ince yulaf ezmesi
(zarte Haferflocken)
200gr tereyağ
50 ml pekmez veya akçaağaç şurubu (Ahornsirup)
50 gr ay çiçeği içi veya kabak çekirdeği içi
100 -120 gr esmer şeker
50 gr üzüm
2 yemek kaşığı fındık
2 yemek kaşığı damla çikolata
1 cimdik tuz
Tereyağ ocakta kısık ateşte eritilir. Erimeye başlayınca içine pekmez katılır, birbiri ile iyice karışması sağlanır. Yağ tamamen eriyince, ocağın altı kapatılır. Başka bir kapta geriye kalan kuru malzemeler iyice karıştırılır ve pekmezli karışıma eklenir.
Fırın kâğıdı ile kapladığınız küçük bir tepsiye iyice bastırılarak tahminen 1 cm yüksekliği olacak şekilde yayılır. 160° yaklaşık 20-30 dakika pişirilir.
Fırından çıktıktan bir iki dakika sonra istenilen büyüklüğe kesilir ve soğumaya bırakılır.

Cumartesi, Ocak 01, 2011

Tatli Yillar!

Zaman hizlica akip gidiyor...Yeni yil öncesinde bir iki satir yazmak istedim gecen yilin muhasebesini, bu yil icin ümitlerimi, arzuladiklarimi kaleme dökmek icin. Aklimda sizin icin degil -biliyorum cok egoistce;) - kendim icin kurudugum cümlelerin bazilarini buraya aktarmak istiyordum. Fakat bir türlü mümkün olmadi. Sebebi de ille de zamansizlik degil, daha basit ve önemsiz bir sey;)
Herseye ragmen mutlu yillar dilemek icin gec olmasa gerek. Kucaklar dolusu güzel temennilerle basladiginiz yeni yiliniz tatli ve güzel bir yil olsun!

Resimdeki kurabiye klasik noel kurabiyesi vanilyali ay kurabiyesinin findiklisi. Bugün de tesadüfen ortodoks alemin noeli. Herkesin bayramini agiz tadiyla gecirmesi dilegiyle...

Fındıklı Ay Kurabiyesi
(Hasellnuskipferl)
250 gr tereyağ, oda sıcaklığında
300 gr un
100 gr çekilmiş fındık
80 gr şeker
1 vanilya çubuğu
2 kaşığı rendelenmiş çikolata
üzeri için:
2 paket vanilya şekeri
50gr pudra şekeri

Vanilya çubuğunu elinizle yumşatıp dikey olarak boydan dikkatlice keserek ikiye ayırın. Bıçağın ucu ile özünü kazıyın ve malzemelere ekleyin. Bütün malzemeyi yoğurun. Elde ettiğiniz hamuru streç folyoya sarıp iki saat buzdolabına kaldırın. Dolaptan çıkardığınız hamurdan çapı 5 cm. kalınlığında rulolar yapın ve 1 cm.lik parçalara bölün. Her parçayı elinizle hafif yuvarlayın ve kenarlarını inceltip ay şekli verin. Tepsiye dizin. Önceden ısıtılmış fırında 170° C`de 10 dakika kadar uçları kızarana kadar pişirin. Fırından çıkarıp 2-3 beklettikten sonra vanilyalı şeker karışımında kurabiyleri harmanlayın.

NOT: Vanilya çubuğunun özünü kullandıktan sonra şeker dolu bir kavanoza kullandığınız çubukları koyarsanız kendi vanilya şekerinizi elde etmiş olursunuz.

"Bugünlerde sokağa çıktığımızda kış günlerinin karanlığını ve soguklugunu sevimlestiren tek şey ışıklandırmalar. Noel vakti yaklaştıkça her yerde daha güzel daha ışıl ışıl olmak için birbiriyle yarışan ışıklandırmaları sokakta yürürken, otobüste evimize akşam trafiğinde yavaşça ilerlerken seyredebiliyoruz. 24 Aralık`ta noel arifesiyle başlayan kutlamalar 26 Aralık`a kadar devam eder Herkesin ailesiyle, sevdikleri ile program yaptığını birden sakinlesen mahallenizden, sokaklardan fark edersiniz gelecek hafta. Doğu ortodoks kiliselerinin bizim yaşadığımız ortamlardan farklı olarak 7 Ocak`da İsa'nın doğumunun kutlanıldığı Kutsal Doğuş veya Milât Yortusu olarak da adlandırılıyor noel."